Yelken yarışları, dışarıdan bakıldığında yalnızca rüzgârı yakalayıp hız yapan teknelerden ibaret gibi görünebilir. Oysa bu spor; fiziksel dayanıklılığın, zihinsel odaklanmanın, ekip uyumunun ve doğayla kurulan hassas bir dengenin aynı anda sınandığı çok katmanlı bir mücadeledir. Yelken yarışları yalnızca profesyonellere ait değildir; doğru eğitim, istek ve disiplinle her yaştan, her meslekten insan bu sporun bir parçası olabilir. Bir teknede kimi zaman taktik üreten bir beyin, kimi zaman halat çeken bir kol, kimi zaman da doğru anda doğru kararı veren bir ekip ruhu gerekir.

İşte bu ruh, her yıl kış aylarında Marmaris’te yeniden hayat buluyor. Marmaris Kış Trofesi, yalnızca bir yarış serisi değil; yıllardır istikrarlı şekilde düzenlenen, Marmaris’i kış mevsiminde de Akdeniz yelkenciliğinin merkezlerinden biri hâline getiren uzun soluklu bir organizasyon. Soğuk havaya rağmen rüzgârın istikrarı, parkurların teknik yapısı ve organizasyonun sürekliliği, bu trofeyi hem yerli hem de yabancı yelkenciler için cazip kılıyor.

Kış Trofesi’nin en önemli özelliklerinden biri, kazananın tek bir yarışla değil, toplam puanlama sonucunda en düşük puanı toplayan ekip olarak belirlenmesi. Bu da yarışları kısa vadeli bir sprintten çıkarıp, aylar süren bir serüvene dönüştürüyor. Bir günde kazanılan başarı, başka bir günde yapılan küçük bir hatayla anlamını yitirebiliyor. İstikrar, sabır ve süreklilik bu serinin anahtar kelimeleri hâline geliyor.

Bu sezon ise start hattında dikkat çeken bir başka unsur var: Yarışmayı planlayan teknelerin hem sayı hem de donanım olarak son derece iddialı olması. Özellikle aynı marka ve model teknelerin sayısının beklenenden fazla olması, yarışların doğrudan tekne performansından çok ekip becerisi, trim hassasiyeti ve taktik zekâ üzerinden şekilleneceğini gösteriyor. Bu durum, otomatik olarak parkurda daha yakın finişler, daha sert mücadeleler ve seyir zevki yüksek yarışlar anlamına geliyor.

Kısacası Marmaris’te başlayan bu yolculuk, yalnızca kupaya uzanan bir mücadele değil. Her ayakta biraz daha öğrenilen, her yarışta biraz daha gelişilen ve sezon sonunda geriye dönüp bakıldığında “iyi ki buradaydık” dedirten bir deneyim. Çünkü bu, gerçekten de sadece bir yarış değil.

Son yıllarda bu organizasyonun arkasında duran önemli bir değişim de Marmaris Belediyesi’nin yaklaşımında görülüyor. Önceki yıllarda bu ölçekte bir katkı söz konusu değilken, son dönemlerde belediyenin konuya daha fazla özen gösterdiği ve sorumluluk aldığı açıkça hissediliyor. Kış aylarında Marmaris’in yalnızca yaz turizmiyle anılmaması gerektiği bilinciyle hareket eden bu yeni yaklaşım, yelken sporunun ve deniz kültürünün kent kimliğiyle daha güçlü bağ kurmasını sağlıyor. Atılan bu adımlar, Kış Trofesi’nin hem sürdürülebilirliğini hem de gelecekte daha geniş kitlelere ulaşma potansiyelini artırıyor.
Bazı hikâyeler karada yaşanmaz,anlatılır.
Bende sizlere anlatmaya devam edeceğim.