Psk.Hülya Çolakoğlu

Psk.Hülya Çolakoğlu

Zihinsel Bulutlardan Bedensel Dengeye: Tiroid, Diyabet ve Kolesterolün Psikolojimize Etkisi

Zihinsel Bulutlardan Bedensel Dengeye: Tiroid, Diyabet ve Kolesterolün Psikolojimize Etkisi Her sabah kalktığınızda sebepsiz bir yorgunluk, nedensiz bir huzursuzluk ya da içten içe bir boşluk hissediyorsanız; belki de yanıt, yalnızca “ruh hâlinizde” değil, bedeninizdeki kimyasal dengelerde saklıdır.

Modern psikoloji, artık yalnızca düşüncelerimize, inanç sistemimize ya da çevresel faktörlere odaklanmakla kalmıyor; beden-zihin bütünlüğüne ışık tutan fizyolojik etkileri de inceliyor.

Bugün tiroid, diyabet ve kolesterol gibi çok sık görülen metabolik hastalıkların, ruh sağlığı üzerindeki etkilerini konuşmak istiyorum. Çünkü bu değerler yalnızca kan tahlillerinde oynayan rakamlar değil; davranışlarımızı, duygularımızı ve hatta hayatı algılayış biçimimizi değiştiren güçlü aktörler.

Tiroid Hormonları: Ruh Halimizin Sessiz Düzenleyicisi Tiroid bezi, vücudumuzun genel enerji metabolizmasını yönetir. Ancak yapılan araştırmalar, tiroid hormonlarının duygudurum üzerinde de belirleyici olduğunu ortaya koyuyor.

Örneğin, hipotiroidi yani tiroidin az çalışması durumunda; yorgunluk, depresif ruh hali, odaklanma zorluğu ve motivasyon kaybı sıkça görülür. 2015 yılında Journal of Affective Disorders dergisinde yayımlanan bir çalışmada, hipotiroidi hastalarında majör depresyon görülme oranının genel popülasyona kıyasla 2 kat daha fazla olduğu belirtilmiştir.

Tiroidin fazla çalıştığı hipertiroidi durumunda ise; anksiyete, sinirlilik, uykusuzluk ve panik atak benzeri belirtiler ortaya çıkar. Kısacası, tiroid hormonları yalnızca bedenimizin değil, zihnimizin de ritmini belirliyor.

Diyabet: Kan Şekeri Dalgaları ve Duygusal Fırtınalar Kan şekeri seviyelerindeki ani dalgalanmalar, sadece fizyolojik değil; aynı zamanda duygusal dalgalanmalara da neden olabilir. 2021 yılında Diabetes Care dergisinde yayımlanan bir araştırma, Tip 2 diyabet hastalarının %30’undan fazlasında anksiyete bozukluğu ve depresyon görüldüğünü ortaya koydu. Bunun temel nedeni ise, insülin direnci ve glukoz dengesizliklerinin nörotransmitter sistemlerini (özellikle serotonin ve dopamin) etkilemesidir. Ayrıca uzun süreli diyabet, sinir sistemi üzerinde harabiyet oluşturabilir ve bu da bedensel yorgunluğun yanında zihinsel bulanıklık (brain fog) ve bilişsel performansta düşüşe yol açabilir.

Kolesterol: Sadece Kalp Değil, Beyin de Etkileniyor Yüksek kolesterol genellikle kalp damar sağlığı ile ilişkilendirilir. Ancak beyin, kolesterolden zengin bir organdır. Beyindeki sinir hücrelerinin yapısı ve işlevi için kolesterol gereklidir. 2020 yılında yapılan bir meta-analiz (Psychiatry Research) düşük HDL (iyi kolesterol) seviyesinin depresyonla ilişkili olduğunu, yüksek LDL (kötü kolesterol) seviyesinin ise bilişsel işlevlerde azalma ve sinirlilikle bağlantılı olduğunu göstermiştir. Bazı psikiyatrik hastalıklarda (özellikle bipolar bozukluk) kolesterol dengesinin bozulduğu, hatta ataklarla korelasyon gösterdiği de son yıllarda tartışılan konular arasında.

Ne Yapmalı? Bilinçli Takip, Bütüncül Yaklaşım Modern tıp ve psikoloji artık şunu biliyor: Zihin ve beden bir bütün. Ruhsal sorunların kaynağı sadece travmalar ya da stres faktörleri değil; bazen de eksik D vitamini, düzensiz kan şekeri ya da düşük tiroid hormonu olabilir.

Bu nedenle:

• Yılda bir kez tam kan tahlili yaptırmak, hem fiziksel hem ruhsal sağlığımız için gereklidir.

• Ruh hali bozukluklarında sadece psikolojik değerlendirme değil, biyolojik taramalar da dikkate alınmalıdır.

• İyi bir ruh hali için yeterli uyku, düzenli egzersiz, antiinflamatuar beslenme ve stres yönetimi alışkanlıkları bir bütün olarak ele alınmalıdır.

• Psikoterapi sürecinde bedensel değerleri göz ardı etmeyen bir yaklaşım, çok daha etkili ve uzun vadeli sonuçlar doğurur.

“Kendini iyi hissetmiyorsan, sadece kendine değil kan değerlerine de sor.” Ruh sağlığı, yalnızca ruhla ilgili değildir. Bedenin sessizce fısıldadıkları bazen zihnin çığlıklarından daha derindir. Belki de bir sabah uyanıp yeniden umut dolu hissetmek, doğru bir kan tahliliyle başlar.

Psikolog Hülya Çolakoğlu

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.