Siyaset, bir zamanlar dürüstlük, güven, saygı, fikir ve ideoloji üzerine inşa edilen kutsal bir zemindi.

Ama maalesef artık o siyaset yok.

Halk, yıllar boyunca güvenip oy verdiği isimlerden bir bir hayal kırıklığıyla döndü. Bugün de benzer bir kırılmanın devam ettiğini üzülerek görüyoruz.

Eğer bir partide siyaset yapıyorsanız, o partinin ideolojisine, çizgisine ve fikirlerine sadık kalmak zorundasınız. Çünkü siyaset, sadece koltuk için değil; inandığınız bir dava için yapılır.

Ama bir gün bu fikri terk edip "başka partiye geçeceğim" derseniz, bunun adı artık siyaset değil, menfaat olur.

Ve bu da sadece sizi değil, size güvenip oy veren milyonları da hayal kırıklığına uğratır.

Bu halk, böyle birçok siyasetçi gördü. Çoğu, halkın güvenini kaybetti, sonra dönüp dolaşıp yeniden eski partisine döndü. Ama o güven geri gelir mi? Orası meçhul.

Siyasetçi dediğin; ilkeli olur, çizgisini bozmadan yürür. Aksi takdirde, arkasından ne konuşulacağı da tarihe yazılır.