Ateşleyici Mineral 'MAGNEZYUM'
Marmaris’te kendisine ait klinikte görev yapan Uzman Dr. Nihan Yılmazoğulları son dönemlerin en çok konuşulan takviyelerinden insan vücudunda bulunan 11 mineralden biri olan Magnezyum’u anlattı.
Adını Yunanca magnesia’dan alan, gümüş beyazlığında bir metal olup, toz haline getirildiğinde yanıcı özelliğe sahiptir. Vücudumuzun sağlıklı bir şekilde çalışabilmesi için de magnezyum ateşleyici rol oynamaktadır. Gelin magnezyumu yakından tanıyalım ve hak ettiği değeri kendisine verelim.
Magnezyumun doğadaki kaynağı toprak ve sudur. Yağmur ve rüzgar ile toprağa geçen magnezyum üzerinde yetişen bitkinin kökleri yoluyla yapraklarına geçer idi. Ancak günümüzde nadasa bırakılmayan, yağmurda dinlenmeyen, suni gübreler ve kimyasallarla veriminin artması beklenen toprak, mineraller açısından fakirleşmiştir. Araştırmalar son 100 yılda sebzelerin magnezyum dahil mineral içeriğinin % 80 – 90 oranında azaldığını göstermektedir.
Atalarımız toplayıcı dönemlerde günde 600 mg tüketmekteyken, bizler magnezyum açısından zengin yumurta, yeşil sebze, fındık, pirinç, baklagil dahi tüketsek günde ortalama 200 mg magnezyum alabilmekteyiz. Hele bir de alkol, asitli içecek, tuz, şeker, kahve tüketiyorsak, doğum kontrol hapı, antibiyotik, mide koruyucu ilaçlar, tansiyon ilacı gibi magnezyumun emilimini azaltıp, atılımını artıran ilaçlar tüketiyorsak durum biraz daha vahimleşiyor.
Ben kan tahlili yaptırdım magnezyumum eksik çıkmadı? Çıkmaz çünkü magnezyumun % 99’luk kısmı dokularda hücre içindedir ve kandaki magnezyum dokularda durum ne olursa olsun stabildir. Kandaki magnezyumun azalması durumunda dokudaki magnezyum kana geçer ve kandaki dengeyi sağlar. Magnezyumun asıl işlev göreceği dokularda eksikliği ile bahsedeceğim semptomlar ve şikayetler başlar.
Magnezyumun vücutta bu kadar önemli bir mineral olmasının başlıca sebepleri, enerji molekülümüz ATP ‘ nin aktifleşmesini sağlaması ve 600’den fazla enzimatik reaksiyonun kofaktörü (ateşleyici) olmasıdır.
Vücutta bulunan magnezyumun %30 ‘u kaslardadır. Kas gevşemesindeki etkin mineraldir. Spor sonrası kas kramplarınız varsa, kas seğirmeleriniz varsa, fibromiyaljiniz , huzursuz bacak sendromunuz, sabah tutukluklarınız, diş sıkma probleminiz varsa çare, çok büyük ihtimal magnezyumdur.
Beyinde enerji üretiminde, sinir hücrelerinin besin maddelerini alımında, kendisini yenilemesinde, sinir sistemimizin sinyal iletiminde, beyini aşırı uyarılardan korumada etkilidir. Beyin omurilik sıvımızda kandan daha yüksek magnezyum vardır, yani olmalıdır. Stres, anksiyete, depresyon, baş ağrısı, migren, kulak çınlaması, uykusuzluk, kronik yorgunluk sendromu, tükenmişlik sendromu gibi şikayetleriniz varsa çare büyük ihtimal magnezyumdur.
Kalbimiz günde ortalama yüz bin kere kasılarak 8 bin litre kan pompalıyor. Kalbin doğru bir ritim ile doğru basınçla, esnek damarları ile bu ulvi görevini yerine getirmesi için de magnezyuma ihtiyacı var. Ritim bozuklukları, hipertansiyon, damar tıkanıklıkları, ani kalp krizi gibi durumları magnezyum eksikliğinin bir sonucu olabilir. Yapılan araştırmalar göstermiş ki magnezyum alımı ile kalp ritmi stabilize edilebilir, kan basıncı düşürülebilir, pıhtılaşmanın ve damar tıkanıklıklarının, kalp yetmezliğinin önüne geçilebilir.
Kan şekeri düzenlenmesi, lipid metabolizması, bağışıklık sistemi, bağırsak mikrobiyatası, kemik oluşumunun düzenlenmesi, östrojen metabolizması gibi vücudun tüm sistemlerinde kilit role sahip magnezyumu herkesin, ihtiyacına göre, doktoruna başvurarak kullanmasını öneriyorum. Fonksiyonel tıp, koruyucu tıp, holistik tıp adına ne derseniz, birinci hedefimiz hak ettiğiniz yaşam kalitesini, hasta olmadan sizlere sunabilmektir.
Sevgiler
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.