Dr.Yılmazoğulları anlattı: Yorgunuz dostlar, sebebi sandığımızdan derin
Günümüzde pek çok kişi sabahları yorgun uyanmaktan, gün içinde enerjisiz hissetmekten ve konsantrasyon problemlerinden şikâyetçi.
Marmaris’te görev yapan Uzman Doktor Nihan Yılmazoğulları, kronik yorgunluğun nedenlerini, mevsimsel geçişlerin etkisini ve çözüm yollarını anlattı.
Son dönemde yorgunluk şikâyetleri neden bu kadar arttı?
Uzman Doktor Nihan Yılmazoğulları:
Sabah yataktan kalkmak istememe, basit işlerin bile gözde büyümesi, gün boyu uyuma isteği, huzursuzluk, karamsarlık, sık enfeksiyon geçirme gibi şikâyetlerle çok sık karşılaşıyoruz. Eğer kas-iskelet ağrıları, uyku bozukluğu, konsantrasyon problemi ve enerji eksikliği varsa; kan tahlilleri normalse, organik ya da psikiyatrik bir hastalık saptanmıyorsa ve bu durum 6 aydır sürüyorsa kronik yorgunluk sendromundan söz edebiliriz.
Her şey normal görünürken bu yorgunluk neden oluyor?
Aslında sorun hücrelerimizin enerji üretiminde. Mitokondri dediğimiz, hücrelerimizin enerji santrali olan yapılar yeterince çalışamıyor. Bunu teknik terimlerle anlatmak yerine ben buna “paslanma” diyorum. Hücrelerimiz paslanıyor, enerji üretimi düşüyor ve biz kendimizi sürekli yorgun hissediyoruz.
Bu “paslanmayı” artıran en önemli faktör nedir?
Şeker. Şeker, bağımlılık yapan ve mümkün olduğunca hayatımızdan çıkarmamız gereken en büyük düşman. Sadece çaya atılan küp şeker değil; baklava, çikolata, beyaz ekmek, paketli gıdalar da buna dahil. Şekerden uzak durmak birçok hastalığa karşı da koruyucu olacaktır.
Beslenmede nelere dikkat edilmeli?
Antioksidan ağırlıklı beslenmek çok önemli. Hipokrat’ın dediği gibi, “Gıda ilacınız, ilaç gıdanız olsun.” Yeni yılda herkes kendisi için bir karar alıp şekerli gıdaları hayatından çıkarmalı. Zorlananlar için haftada bir gün, aşırıya kaçmadan “kaçamak günü” uygulanabilir.
Günlük hayatta maruz kaldığımız toksinlerin etkisi var mı?
Kesinlikle var. Kozmetik ürünlerdeki ağır metaller, temizlik ürünlerindeki parabenler, BPA, SLES, SLS gibi maddeler, pestisitler, ev içindeki küf, sigara dumanı, egzoz, alkol ve radyasyon hücresel paslanmayı artırıyor. Bu nedenle kullandığımız ürünlerin içeriğini mutlaka okumalıyız.
Uyku yorgunlukla ne kadar ilişkili?
Uyku kalitesi, gün içindeki enerjimizin en önemli belirleyicilerinden biri. Karanlık bir odada 7–8 saat kesintisiz uyku çok kıymetli. Uyku öncesi en az bir saat telefon ve televizyondan uzak durulmalı, yatak odasında cep telefonu bulunmamalı ve son 3 saat yemek yenmemeli.
Uykuya dalmakta zorlananlara öneriniz var mı?
Basit ama etkili bir nefes egzersizi öneriyorum. 3/6/6 nefesi:
3 saniye nefes al, 6 saniye tut, 6 saniye yavaşça ver. Nefese odaklanarak birkaç dakika uygulamak uykuya geçişi kolaylaştırır.
Zihinsel sağlık bu sürecin neresinde?
Stresle baş edebilmek, olanı olduğu gibi kabul etmek ve kendi gücümüzün farkında olmak çok önemli. Yoga, meditasyon ve nefes egzersizlerinin zihinsel sağlık üzerindeki olumlu etkileri artık bilimsel olarak da kanıtlanmış durumda.
Hareket yorgunluğu azaltır mı?
Evet. Hareketsizlik, çağımızın en büyük sorunlarından biri. Herkes spor salonuna gitmek zorunda değil ama haftada 3 gün yarım saat yürüyüş herkes için ulaşılabilir. Günlük hayata küçük egzersizler eklemek bile büyük fark yaratır.
Takviye ve destekler gerekli olabilir mi?
Doktor kontrolünde D vitamini, magnezyum, omega-3, NADH, melatonin gibi takviyeler fayda sağlayabilir. Ayrıca ozon terapi, damardan glutatyon, C vitamini ve alfa lipoik asit destekleri de bazı hastalarda olumlu sonuçlar verebiliyor.
Son olarak ne söylemek istersiniz?
Özetle bedenimizi bir çamaşır makinesi gibi düşünelim. Borularını temizleyip kirli sepetini azaltacağız. Sağlıklı bir beden ve berrak bir zihin mümkün.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.