
Demet Kızıl
Marmaris festivalinde ses vardı, yankı yoktu
Marmaris Kültür Sanat Derneği (MAKSAD) tarafından bu yıl Kleopatra Adası (Kedreai) temasıyla düzenlenen festival, 16 Mayıs’ta başladı ve 8 Haziran’da sona erdi. Uzun soluklu bu organizasyonun ardından bu sabah basınla ilgilenen hanımefendinin yolladığı içten mesaj dikkatimi çekti: “Festival bitti ama sizi unutmadık, teşekkür ederiz.” Güzel, zarif bir mesajdı. Üstelik eksiklerin farkında olduklarını ve önümüzdeki yıl daha kapsamlı çalışmalar yapacaklarını da eklemişler. Ne güzel… Ama gelin biraz gerçeklerden konuşalım.
Bir basın mensubu olarak, hem yerel hem ulusal hatta zaman zaman uluslararası haberler yapan biri olarak, açıkça söylemeliyim ki bu festivalin programına dair neredeyse hiç bilgi sahibi olamadım. Ne sosyal medyada doğru düzgün bir tanıtıma rastladım, ne de billboardlarda bir heyecan yaratacak tasarıma. O kadar kıymetli isimler Marmaris’e gelmişken, bu etkinliklerin sessiz sedasız geçip gitmesi doğrusu hem şaşırtıcı hem de üzücü.
Festivalin içeriğiyle ilgili söyleyecek kötü bir sözüm yok, herkesin emeğine sağlık. Kültür ve sanat adına bir şeyler yapılması elbette değerli. Ama bu kadar uzun süren bir etkinlik, eğer yeterince duyurulmazsa, kamusal hafızada iz bırakmak yerine yorgunluk yaratabiliyor. Oysa daha kısa sürede, daha yoğun, daha çarpıcı bir programla çok daha fazla insana ulaşmak mümkündü. Üstelik bu tür festivaller, yalnızca sahnede olanlara değil, sahne arkasındaki iletişim stratejilerine de muhtaç.
Marmaris gibi hem doğasıyla hem de kültürel geçmişiyle büyüleyici bir şehirde, sanatın sesi daha gür çıkmalı. Kültür sanat festivali düzenlemek bir sorumluluk; bu sadece birkaç etkinliği bir araya getirmek değil, o şehre sanatı sevdirmek, sahiplenmesini sağlamak anlamına gelir.
Umarım önümüzdeki yıl bu hatalar tekrarlanmaz. Çünkü Marmaris, sadece doğasıyla değil, sesiyle de, sahnesiyle de parlamayı hak ediyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.