Bu neyin kavgası?

Fenerbahçe ile Galatasaray arasındaki kavga siyaset dünyasını aratmıyor. Başkanlar, oyuncular, teknik direktörler ve zaman zaman futbol federasyonu'da bu kavganın içinde yer alırken, toplum futbol da soğuma noktasına geldi.

İki tarihi kulüp rakiplerine büyük fark atarak baş başa kalmış. İki takım birden şampiyon olmayacağına göre bu neyin kavgası neyin savaşı, koskoca başkanlar birbirine ağza alınmayacak sözler söyleyip duruyorlar. Hem kulüp başkanları hem futbolcular birbirlerini suçlamaya devam ediyorlar. Zaman zaman buna teknik direktörler de katılıp futbolu daha da tehlikeli boyutlara taşıyorlar.

Avrpa' da hangi kulüpte böyle şeyler var. Bir takım şampiyon oluyor diğeri gidip onu kutluyor. Olması gereken de bu zaten. Bizim bir türlü anlayamadığımız futbolun bir eğlence oyunu olduğu dur. Bu kin nefret öfke ile bu yıl için de neler yaşadık. Bu öfke devam ederse önümüzde ki sezon daha kötü şeyler bizi bekliyor.

İki kulüp başkanı Ali Koç ve Dursun Özbek, bulunduğunuz konumlar itibari ile kendinize bunları yakıştırıyor musunuz?
Zaten sonuçta bir takım şampiyon olacak. Kaldı ki iki takım da avrpaya gidecek. Bu tavırlar bu düşmanca davranışlar toplumu da geriyor. Taraftar zaten diken üstünde, başkanlar ne derse onun yolundan gidip işi daha tehlikeli boyutlara getiriyorlar. Oyuncular da bu tehlikeli konuşmalardan etkilenip sahaya çıkınca davranış biçimleri değişiyor. Adeta birer kabadayı edası ile sahaya çıkıyorlar. Sebebi açıkça belli, başkanların aralarındaki anlamsız kavga futboluculara yansıyor.


Daha şimdiden haftaya ne olacak ne yaşanacak stresine sokmaya başladınız hem taraftarı hem toplumu.. Zaten siyasetin içinde bunalan, yaşanmaz hale gelen ekonomi içinde yaşam mücadelesi veren vatandaş bir de bu anlamsız kavganın ortasında kaldı.

Artık bir sakin olmak lazım. Haftaya kim şampiyon olursa olsun dünyanın sonu değil.

Kim şampiyon olursa olsun efendi gibi birbirini kutlasın ve futbola bulaşan bu kirlilik de artık son bulsun.


Ne demiş Mustafa Kemal Atatürk,

“Spor, yalnız beden yeteneğinin bir üstünlüğü sayılamaz. Anlayış ve zeka, ahlak da bu işe yardım eder. Zeka ve kavrayışı geri olan kuvvetliler; zeka ve kavrayışı yerinde olan daha az kuvvetlilerle başa çıkamazlar. Ben sporcunun zeki, çevik ve aynı zamanda ahlaklısını severim. ”

Bu söz kulüp yöneticileri için de ders çıkarılması gereken bir söz. Ahlak, nezaket, üslup, saygı ve sevgi giderek yok oldu futbol dünyasında..

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.