Beşiktaş, yine bir maçla sadece puan değil, umut da kaybetti.
30 bin kişinin önünde yapılan şovlar, 25 milyon Euro bonservisle transfer edilen bir oyuncu ve verilen kaptanlık... Sonuç: Hüsran.

İki farkla önde olduğun bir maçta, hiçbir profesyonel futbolcunun yapmaması gereken bir hareketle takımı 10 kişi bırakmak kabul edilemez. Bu, amatör ligde bile yaşanmaz. Ama yaşandı.
Bir kaptan, gemisini takımıyla birlikte batırdı adeta.

Saha içinde uyum yok, kemik kadro hâlâ oluşmadı. Transferler var ama oyuna katkı yok. Sergen Hoca ile oyuncular arasında mental bir kopukluk olduğu izlenimi giderek güçleniyor.
Aboubakar gibi bir oyuncu, başka takımda tıkır tıkır oynarken burada kayboluyorsa bir sorun var demektir.

Santrfor yok ama takıma gelmek isteyen Cenk transferi yapılmadı. Elindeki oyuncular milyon eurolara alınmış ama sahada amatörce davranıyorlar.

Hakem kararlarına gelince... Sadece rakibi değil, hakemi de yenmek zorundasın. Fauller, kartlar hep Beşiktaş’a. Rakip takımın yaptıkları ise adeta görünmez. Futbolda da adalet kalmadı, tıpkı başka alanlarda olduğu gibi...

Ama yine de mazeret üretmeyelim.

İki farkla önde olduğun maçı kaybediyorsan, ister 10 kişi kal ister başka bir şey olsun, o maç kazanılmalıydı.

Beşiktaş’ın hâli içler acısı.
Kulübün borcu 17 milyar lirayı geçmiş.
Ne zaman, nasıl geldi bu hâle? Kim ödeyecek bu borcu?

Yazık… Gerçekten yazık...