MARMARİS KENT KONSEYİ MARMARİS İÇİN DAVA AÇTI
Marmaris’in Kızılbük mevkiinde yapımı süren “Kızılbük Resort Otel ve Devremülk” projesi için ilçe Belediyesince düzenlenmiş ruhsatlar ile imar durum belgesinin iptali ve yürütmenin durdurulması talebiyle dava açıldı.
Marmaris Kent Konseyi Yürütme Kurulu’nun iki üyesi Muğla Çevre Platformu ve bir vatandaşın müdahili olduğu davaya ilişkin Adliye Sarayı önünde basın açıklaması yapıldı. Bazı sivil toplum örgütlerinin temsilcilerinin de destek amacıyla hazır bulunduğu basın açıklamasında, müdahillerden Kent Konseyi Yürütme Kurulu üyesi Avukat Arzu Alper, düşünce ve gerekçelerini kamuoyuyla paylaştı. Daha önce ‘Çevresel Etki Değerlendirilmesi (ÇED) Gerekli Değildir Raporu’nun iptali için dava açtıklarını da hatırlatan, Kızılbük’teki inşaat faaliyetlerinin, yasalara uygun ve çevresel etkilerin değerlendirilerek yürütülmesi için çabaladıklarını altını çizen Arzu Alper şu ifadeleri kullandı:
“Hepinizin bildiği ve kamuoyuna mal olduğu üzere İçmeler Kızılbük mevkiinde yapımı süren inşaat için Marmaris Kent Konseyi Çevre Temsilcimizin, gönüllüler ile birlikte yaptığı araştırmalardan edindiği bilgiler ışığında, alınan karar üzerine “ÇED gerekli değildir” kararının iptali için Muğla 3.İdare Mahkemesinde bir dava açtık. Kent Konseyinin tüzel kişiliği olmadığından Kent Konseyi Başkanı, 4 yürütme kurulu üyesi ve bir vatandaş katılımı ile açtığımız davada, tamamen şirketin borsaya bildirdiği belgelerden, hukuk raporlarından, banka raporlarından, KAP raporlarından ve kendi web sayfasından edindiğimiz bilgiler ışığında avukatımız tarafından bir dava dilekçesi hazırlandı. Bu davamıza Muğla Mimarlar Odası, Muğla Barosu, Türkiye Ormancılar Derneği Genel Merkezi ve Ekoloji Kollektifleri Derneği müdahil oldular. Dava açıldıktan sonra inşaat sahibi şirket, çevre temsilcimiz aleyhine korkutma ve sindirme girişimi diye tabir ettiğimiz 300 bin liralık bir ‘haksız rekabet’ davası açtı.
KADIN ÇEVRECİNİN YARGILANDIĞI DAVA ‘8 MART KADINLAR GÜNÜ’NE ERTELENDİ
Davanın ilk duruşmasında ‘kent konseyi yönetmeliğinin amaç ve görevler bölümünde konseye verdiği yükümlülüklerin gereğinin yapıldığı; birimiz sussa diğer arkadaşımızın susmayacağı’ belirtildi. Hâkim davacı tarafa zararlarının ne olduğu konusunda somut delil sunmasını yani ‘davalı ne dedi ve siz nasıl bir zarar gördünüz?’ diyerek duruşmayı 8 Mart’a erteledi. Bu arada Milli Parklar İlçe Müdürlüğünün, milli parka yol açılması, tahrip edilmesi konularında tuttuğu tutanaklar ve bizlerin kamu alanı işgali ile inşaat yasağına uyulmadığı konularında yaptığımız şikâyetler bir dosyada birleştirilerek, alanda inceleme yapılıp bilirkişi raporu hazırlanmış ve milli park işgali tespit edilmiştir.
“MARMARİS’İN HER YERİ MİLLİ PARK EFENDİM”
Kamuoyuna yapılan açıklamalarda hem belediyenin hem de şirketin ısrarla, proje alanı milli park içerisinde değildir cevabını hatırlatmak istiyorum. İnşaat alanına yapılan keşif sırasında, bilirkişi heyeti başında bulunan hâkimin sorusu üzerine Sinpaş avukatının ‘Marmaris’in her yeri milli park efendim’ cevabı verdiğini de belirtmek istiyorum.
“DİNAMİT KULLANDILAR, KAT SAYISINI 10’A KADAR ÇIKARDILAR
30 Aralık günü açtığımız davanın bilirkişi incelemesi alanda gerçekleştirildi. Alan ve civarındaki tahribat gözler önüne serildi. Dinamit kullanımı hasarını, milli park tahribatını, termal olmadığı kullanılan vana ve borunun pozisyonu ile belli bir sondaj kuyusunu, vatandaşın girmesine izin verilmeyen kamu alanını, 8/9/10 kat inşa edilmiş binaları ve sahile nazır beton santralini hem bilirkişi heyeti hem de katılan herkes gözleriyle gördüler. Maalesef ki şirket avukatları savunabilecekleri bir şey olmadığından gözlemlenen, tanığı olunan bu durumu, belediyeden aldıkları ruhsatlara bağlayarak kendilerini savundular. Ayrıca buradaki toplu konutların kanalizasyon yükünün sorumluluğunu, yolların ağır hafriyat araçları sebebiyle bozulmasının giderilmesini ve oluşacak trafik yükünün çözümünü de yine belediyeye yükleyerek onların çözmesi gerektiğini belirttiler. Firma temsilcilerinin savunmalarını belediyeden aldıkları ruhsatlara dayandırmaları üzerine çalışmamızı ruhsatlar üzerine yoğunlaştırdık. İncelemelerimiz sonucunda belediyece düzenlenmiş ruhsatlarda eksikler, kusurlar tespit ettik.
“RUHSATLAR İLE İMAR DURUM BELGESİNİN İPTAL EDİLSİN”
İlgililerden konuya dair bilgi edinmeye çalıştık ama başarılı olamadık. Kendi gözlerimizle tanığı olduğumuz telafisi imkansız, geri döndürülemez tahribatın ivedilikle durdurulması amacıyla Marmaris Belediyesince düzenlenmiş ruhsatlar ile imar durum belgesinin iptali ve yürütmenin durdurulması talepli davanın açılma zorunluğu doğmuştur. Marmaris Kent Konseyi Yürütme Kurulu üyelerinden çevre temsilcisi Halime Şaman, Hukuk Temsilcisi Av. Arzu Alper, çevre gönüllüsü bir yurttaşımız ve yıllardan beri doğa hakkı savunuculuğunda mücadele eden MUÇEP ile birlikte 5 Ocak 2022 tarihinde dava açarak hukuk sürecini başlattık.
“MARMARİS’İN TAHAMMÜLÜ YOK”
Marmaris İklim krizinin günlük hayatımızın bir parçası olduğu, çocuklarımıza yaşanabilir bir çevre bırakmanın başat ödevimize dönüştüğü bir süreçte, doğanın sahibi değil parçası olduğumuzu unutmuyoruz. Parayla ne havanın ne suyun alınmayacağını bilenleri, birlikte kentimize sahip çıkmaya davet ediyoruz. Adaletin kamu yararını önceleyen bir yaklaşımla kararını, kullanma değil koruma yönünde vereceğine inanıyoruz. Yaşadığı büyük yangın felaketinden sonra Marmaris’in yeni bir kayba tahammülü yok.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.