Dünyada çok sayıda anlamlı ve özel günler adı altında günler kutlanıyor. Toplumda her bireye göre de özel oluşları ve anlamları değişiyor. Ama sanırım son zamanlarda altı çizile çizile en önem taşıyan kutlanması, anlamlaştırılması ve farkındalık kazandırılması gereken özel gün varsa o da “8 Mart Dünya Kadınlar Günü” dür.
1921 yılından itibaren ülkemiz de kutlanmaya başlanan 8 Mart dünya kadınlar gününün tarihçesini hepimiz biliyoruzdur. Günümüzde Dünya Kadınlar Bazı ülkelerde protesto günüdür, bazılarında ise kadınlığın gücünü ve varlığını onurlandırarak kutlayan bir gündür.

Geçmişten bu yana ülkemizde kadınlar çok ezilmiş, namus adı altında baskılanmış, seslerinin çıkması halinde hemen tabiri caizse “belden aşağı” vurularak ellerinden güçleri alınmıştır. Düşünsenize ölmeleri bile kendi seçimleri değil, hep bir erkeğin ailenin ve toplumun kararının parmağı olmuştur her bir kadının kaderinde. Öldürülen her bir kadının önce nerde, neden orda olduğu, ne iş yaptığı veya ne giydiği soruldu. Ve biz ölmekten bile utandık bu Ülkede. Ben bir kadın olarak biri beni taciz ederse kendimi savunamazsam diye korktum yıllardır bu baskılar ve yaptırımlar yüzünden. Ama artık Bitti..

Evet artık Onlar geride kaldı. Çünkü Kadınız gücümüzün farkındayız.

Artık her yerdeyiz. Enerji olarak evrende, anne olarak evde, şoför olarak direksiyonlarda, üretimin olduğu her yerde, çalışmanın, emeğin, anlayışın olduğu meydanlarda, kulislerde, topraklarda, sokakta, kurumlarda her yerde biz varız, susmuyoruz, tükenmiyoruz, pes etmiyoruz..

Ben bir kadınım ve bir kadın yetiştirdim gururla, umutla, sevgiyle.
Çünkü biz “KADINIZ VE GÜCÜMÜZÜN FARKINDAYIZ”