ACI ÇEKİYORUM!

Zuhal Öztürk

Bu yazıya başlarken , nasıl başlayacağımı bir türlü bilemedim. Yazdım sildim, yine yazdım sildim, birkaç kere yazdım sildim işte.

Hayata olumsuz bakmayı, negatif yazılar yazmayı sevmiyorum. Insanlar hakkında olumsuz konuşmaktan hoşlanmıyorum. Ínsanların iyi taraflarını görmeyi tercih ediyorum. Kötülüklerin içinde iyiliği bulmaya çalışıyorum.

Ama bazen gerçekten bazı insanları anlamakta zorlanıyorum. Hayvanlara yapılan zulmü gördükçe, yapılan haberleri dinledikçe şaşırıyorum, üzülüyorum, acı çekiyorum, hayvanlar ve hayvan severler hakkında olumsuz, kötü konuşan insanların içinde iyilik barındırdığına inanmıyorum.

Son günlerde sanki tüm sokak köpeklerine sistemli bir şekilde savaş açılmış gibi. Bunda en büyük etken, iki köpeğin Asiye' nin yüzünü parçalaması gibi görünse de; esas sebep ne yazık ki insanların cahil olması, bu yüzden çok çabuk galeyana gelmesi, merhamet duygusunun yeteri kadar olmaması, çocuklukta ailede hayvan sevgisini öğrenememesi geliyor.

Bugün de Haber Türk'te köpeklerin saldırısına uğrayan bir erkek çocuğunun haberini gördüm. Arka arkaya verilen bu haberler ne yazık ki yalnızca hayvan düşmanlarının işine geliyor. Onlara gün doğuyor.

Yahu akıl var, vicdan var. Sen aptal mısın? Bakın inanın yazımı böyle yazmak istemiyorum ama şu an kalemimden bunlar çıkıyor.
Çevrenizde onlarca sokak hayvanı görüyorsunuz, bir çoğu yanınızdan geçiyor. Kaç tanesi size saldırdı, sizi korkuttu, sizi ısırdı, size hırladı? Masum bakışları dışında ne gördünüz? Biraz sevgi verdiğinizde kuyruk sallamaları dışında ne yaptılar?

Aç olmalarına, üşümelerine, tecavüze uğramalarına, işkence görmelerine rağmen kaç kere bir köpek tarafından ısırıldınız?

Yahu sokak köpekleri candır. Eskiden her mahallede sevgiyle beslenen sokak köpekleri, ne oldu da bu kadar tu kaka oldu. Nasıl bir ego var ki bizlerde, tüyünden, bokundan, bakışından rahatsız oluyoruz? Biz kimiz ki, bütün dünyanın sahibi gibi davranıyoruz?

Asiye'ye saldıran köpeklerin sahibi tabii ki de cezalandırılsın. Köpekler uygun bir şekilde tecrit edilsin. Ancak bu durum niçin bütün köpeklere, sokak hayvanlarına mal ediliyor? Üstelik belediyeler, devlet makamlarında oturanlar bu zulmü görüyor ve görmemezliğe geliyorlar. Nasıl bir adalet sistemi, bir vicdan var bu insanlarda?

Barınak dediğin, barınaktan başka her şeye benziyor. Ya adam gibi barınak yapın, ya da bu hayvanları kısırlaştırıp, aşılarını yaptırın bırakın sokakta bizlerle birlikte huzur içinde yaşasın.

Ama tabii biz birbirimizle huzur içinde yaşayamıyorken, birtakım kendini bilmez , hadsiz insanlar nasıl hayvanlarla huzur içinde yaşasınlar değil mi?

Ben çocuklarımı hayvan sevgisi ile büyüttüm. Hiçbir zaman korkmadılar, hiçbir hayvanın saldırısına uğramadılar. Ha bir gün Allah korusun bir hayvanın saldırısına uğrarlar ise, tabii ki de bunu yapan hayvan için gerekeni yaparım ancak bu bütün hayvanları aynı kefeye koyarım anlamına gelmez değil mi?

Yoksa öyle olsa, birileri birini yaraladı veya öldürdü diye hepimizin hapse girmesi gerekir insanoğlu olarak. Barınağa tıkılan hayvanlar gibi, hapse tıkılalım bizde suçumuz olmadan.

Bu hayvanların sesi biziz. Lütfen biraz daha empati, biraz daha vicdan, biraz daha sevgi.

Hayvanları seven tüm insanlara enerjimi sevgiyle yolluyorum.

Görüşürüz...

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.