Starttan Önce En Zor Kısım

Tunca Çalışkan

Asıl zorluk, starttan önceki günlerde başlar.
Yelken yarışlarında en çok konuşulan anlar start hattında yaşanır.
Geri sayım, kalabalık, rüzgârın yönü, ilk metreler…
Oysa işin en zor kısmı çoğu zaman orada değildir.

Takvimde yarışa hâlâ 15 gün vardır ama teknelerde herkes çoktan yarışın içindedir.
Ekipler bir araya gelmeye çalışır, son değişiklikler yapılır, eksikler tamamlanır.
Kimi zaman bir halat eksiktir, kimi zaman küçük bir parça.
Bazen de eksik olan, bir ekip üyesinin kafasındaki soru işaretleridir.
Kimisi de kendini 1 adım öteye taşımak için farklı yöntemler araştırır. Yeni yelkenler yaptırır ve direklerini en doğru ayara getirmeye çalışır. Belirtmeliyim ki bunlar aynı zamanda ekonomik olarak zorlayan kalemlerdir.

Herkes aynı şeyi ister: hazır olmak.
Ama herkesin “hazır” olma tanımı farklıdır.

Bu süreçte en çok sınanan şey tekne değil, insan ilişkileridir.
Kim nerede duracak, kim hangi kararı ne zaman alacak, hata yapıldığında nasıl karşılanacak…
Bunların hiçbiri start anında öğrenilmez.
Hepsi bu sessiz günlerde, kimsenin yüksek sesle konuşmadığı anlarda şekillenir.

Start hattında herkes eşittir.
Ama oraya gelene kadar kim ne yaşadı, kim neyi değiştirdi, kim neyi çözdü; bunu kimse bilmez.

Bu noktadan sonra yarışın seyri, donanımdan çok insanların zihninde belirlenir.
Çünkü yarış yaklaşırken herkes aynı soruyla baş başa kalır:
Ne bekliyorum?

Kimi kazanmayı hedefler,
kimi tekneyi geliştirmeyi,
kimi sadece hata yapmamayı…

Bu beklentiler tekne üzerinde açıkça konuşulur ama her manevrada kendini daha iyi belli eder.

Start hattında tekneler yan yana dizildiğinde, görünmeyen ama hissedilen bir başka mücadele daha vardır.
Aynı rüzgârı alan, farklı hızlara sahip teknelerde farkı yaratan şey çoğu zaman saniyeler içinde alınan kararlardır.
Risk almak mı, beklemek mi?
Bir pozisyon zorlamak mı, güvenli kalmak mı?

Bu soruların cevabı, yarıştan çok önce insanın içinde verilmiştir.

Belki de bu yüzden starttan önceki günler bu kadar önemlidir.
Henüz hiçbir şey olmamıştır ama her şey mümkündür.
Deniz sakindir, bayraklar yerindedir, sonuçlar boş sayfalardır.

İşte bu belirsizlik, yelken yarışlarını sadece bir spor olmaktan çıkarır.

Bazı yarışlar startla başlamaz;
insanın içine düşen bir soruyla başlar.

Marmaris’te o sorular çoktan sorulmaya başlandı.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.