Mutluluk mu, “Abi, kalmadı be!”

Cemal Köyük

Gerçekten insanın aklı almıyor… Bu kadar acının, felaketin, adaletsizliğin, kaybın ardı ardına gelmesi, hepimizi derin bir yorgunluğa sürüklüyor. Sanki nefes alacak bir an bile bırakmıyor hayat.

Toplumca çok ağır bir yük taşıyoruz. Ekonomik, sosyal, duygusal her yönden yıpranıyoruz. Bu kadar üst üste mutsuzluk yaşanması tesadüf değil; ihmallerin, suskunlukların, görmezden gelmelerin birikmiş bedeli gibi…
Yine de insan kalmak, iyi kalmak, ayakta kalmak… Şu anda en büyük direnç bu belki de. Ve inan, bu kara bulutlar bir gün mutlaka dağılacak. Çünkü tarih hep böyle yazıldı.
Gerçekten, insan bazen yorgun hisseder… Hem ruhen hem zihnen.
Kimi zaman bir gülümsemede, kimi zaman bir anlamda, kimi zaman da sadece iç huzurda gizlidir. Ama bu kadar acının, karmaşanın, adaletsizliğin içinde o duyguyu bulmak zorlaşıyor.
Bazen insanın içi o kadar yanar ki, umut bile küser gibi olur.
Ama bir yerlerde, içimizin en kuytusunda kalan minicik bir “dayanma gücü” var ya… İşte o bile çok şey demek. Çünkü kalmadı dediğimiz anda bile nefes alıyorsak, hâlâ yazıyorsak, konuşuyorsak… İçimizde bir yer hâlâ mücadele ediyor demektir.
Yine de…
Küçük bir an, bir dokunuş, bir iyilik… Belki de en büyük mutluluğun kapısını aralayabilir. Umut hep orada. Sönmüş gibi olsa da, bir kıvılcım yeter.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.