Ergun, açıklanan verilerin Türkiye’de gelir adaletsizliğinin korkutucu boyutlara ulaştığını ortaya koyduğunu belirtti.
TÜİK verilerine göre, en zengin yüzde 10’luk kesim toplam gelirin yüzde 34’ünü alırken, en zengin yüzde 20’lik kesimin gelirin neredeyse yarısını (%48,1) elde ettiğine dikkat çeken Ergun, buna karşın en yoksul yüzde 20’lik kesimin yalnızca yüzde 6,3’lük payla yetinmek zorunda kaldığını ifade etti.
Gini katsayısının 0,413’e yükseldiğini hatırlatan Ergun, bu oranın son 10 yılın en yüksek gelir adaletsizliği oranlarından biri olduğunu vurguladı. Ayrıca bazı uzmanların, açıklanan rakamların gerçeği tam olarak yansıtmadığını ve özellikle servet gelirlerinin eksik beyan edildiğini dile getirdiğini belirtti.
Prof. Dr. Ergun, gelir dağılımında adaletin sağlanabilmesi için şu önerilerde bulundu Sosyal yardımların etkinliği artırılmalıdır. Asgari ücret, enflasyona göre sık sık güncellenmelidir. Vergi sistemi baştan sona reforme edilmeli; dolaylı vergiler azaltılmalı, yüksek gelir ve servet adil biçimde vergilendirilmelidir. Eğitim ve istihdam politikaları, yoksulluk döngüsünü kıracak şekilde yeniden yapılandırılmalıdır.
Açıklamasının sonunda, “Gelir adaletsizliği yalnızca bir ekonomik sorun değil, aynı zamanda sosyal barışı tehdit eden ciddi bir meseledir” ifadelerine yer verdi.