İnsan için her şey stres, sorun, kaygı ve depresyon kaynağı olmaya başlar. İnsanlar, ailelerinden, işlerinden, şehirlerinden, çocuklarından, eğitimlerinden, isteklerinden, düşüncelerinden, kısacası her şeyden bunalmaktadırlar.
Uzmanlar ," İnsanı her şeyden uzaklaştıran tek kaynak doğadır. Doğa insanı iyileştirmeye devam etmektedir. Ekoterapi, insanın doğayla ve canlılar dünyasıyla kurduğu ilişkisi konusundaki bakış açısını değiştirmesini zorunlu kılmaktadır. Doğayla, canlılarla ve hayatla ilişkimizi duygu, düşünce ve davranış düzeyinde yeniden keşfetme imkanlarını sunan ekoterapi, insanın aslına dönüş yoludur.
Kendi kendini düzeltme ve doğrultma kapasitesine sahip doğa, kendi içindeki denge ve uyum mekanizmalarıyla kendisini sürekli olarak yenilemektedir. Doğayla uyumlu ilişkiler, ilgiler ve etkileşimler içinde olduğu sürece insan, bireysel, zihinsel ve sosyal iylik durumunu koruyabilmektedir. Doğa, mutluluğumuz, hastalığımız, sevincimiz, huzurumuz, kaygımız, kısacası her şeyimiz olabiliyor. Zihinsel tükenmişliğimizi doğa içinde yürüyerek ve vakit geçirerek giderebiliyoruz. Bedenimiz, doğa içinde yaptığı hareketlerle nefes almaktadır. Kızgınlık, öfke, nefret, tükenmişlik ve şiddet duygularımız doğada buharlaşmaktadır. Doğa, bedenimizi, ruhumuzu ve zihnimizi yenilemekte, canlandırmakta ve hayata döndürmektedir. " diyerek doğanın insan üzerindeki etkisini dile getirdiler..
Haber: Cemal Köyük
Alıntı...
Prof.Dr. Bilal Sambur