Ne demiştik, ilamsız icra, basitçe herhangi bir kişinin herhangi bir kimseye karşı “icra takibi” başlatabilmesi demektir. Örnek olarak ise Mehmet Bey’in Ahmet Bey’e olan borcuna değinmiştik. Önceki yazıyı henüz okumayanlar, “Kredilerin Fendi, İcra Takibini Yendi” adlı yazıya bakabilirler.
Tekrar belirtelim, ilamsız icraya karşı 7 gün içinde itiraz edilmesi gerekir. Bu 7 günlük süreyi kaçırmamak önemli. Kimi zaman bu 7 günlük süre geçer gider ama icra takibi borçlusu bunu bilmez bile. Nasıl mı, bakalım.
Süreler Nasıl Hesaplanır?
İcra takibine itiraz süresi 7 gündür, peki bu 7 gün nasıl hesaplanıyor? İtiraz süresi hangi günden başlar? Elbette ki “tebligat”ın alınmasıyla başlar. Ödeme emri borçluya tebliğ edildikten sonra süre işlemeye başlar.
Ne güzel, tebligatı alacağız, haklı olduğumuzu düşünüyorsak 7 gün içinde itiraz edeceğiz diyebilirsiniz. Evet, ödeme emrini tebliğ alırsanız bu açıdan bir sorun olmaz. Ancak kimi zaman ödeme emri, ikametgah adresinize geldiğinde o anda evde olmayabilirsiniz. Bu durumda ne olacak?
İsteyen Herkes Elektronik Tebligata Geçebilir!
Posta memuru, kapıya (belki de apartman kapısı dahi açılmadığı için dış kapıya) bir kağıt bırakıp evrakınızı muhtara bırakacaktır. Kağıdı görür ve evrakınızı muhtardan alırsanız yine sorun yok. Ama kimi zaman kağıt uçar gider, yere düşer, bir başkası alır, dağa kaçar, yanar biter, kül olur, sizin ise haberiniz olmaz.
Bu durumlarla uğraşmamanın bir yolu var, hem de bu yol epeydir var: E-tebligat! Her şeyin “e” olduğu bir dünyada tebligatın “e”si olmaz mı? Bu tebligat yöntemi kimi işlerde/mesleklerde zorunlu ancak tercihen de kullanılabiliyor. E-tebligat zorunluluğu olan kişilerden olmasanız da e-tebligata geçebilirsiniz.
Bir PTT şubesine gidip “e-tebligat almak istiyorum” derseniz, size yardımcı olacaklardır. Peki bunun faydası nedir derseniz, o da şu: Bu sisteme geçerseniz artık size gelecek tüm tebligatlar fiziken değil, elektronik tebligat yani e-tebligat olarak gelecek.
E-tebligat ile işlemler daha da kolaylaşır. “Bana bir kağıt gelmiş de komşuya gitmiş de evde yokmuş da muhtar da hiç haber vermemiş de...” diye anlatılan tüm süreçler birer anı haline gelebilir. Süreleri kaçırmamak, sonradan üzülmemek için çağa ayak uydurmak en iyisi.
Evrakı teslim aldık, süreleri de kaçırmıyoruz; peki şimdi ne olacak derseniz, buna da bir sonraki yazıda bakalım.
Avukat Süha Uslu'nun önceki yazısı Avukat Uslu 'Kredilerin Fendi, İcra Takibini Yendi'