İddiaların Temeli ve Tıbbi Açıklama

Kullanılan bazı ürünlerin, non-arteritik anterior iskemik optik nöropati (NAION) adı verilen nadir ama ciddi bir göz siniri rahatsızlığına yol açabileceği iddia ediliyor. Bu durum, optik sinire giden kan akımının yetersizliği nedeniyle ani görme kaybına neden olabiliyor.

Örneğin, Ozempic ve Wegovy gibi semaglutid içeren ilaçların kullanımı ile NAION geliştiren vakalar arasında bağlantı kurulduğu ve bu ilişkinin farmasötik üreticiler tarafından yeterince uyarılmadığı iddia ediliyor.

Avrupa İlaç Kurumu (EMA), semaglutid içeren ürünlerle NAION arasında çok nadir bir risk olabileceğini kabul ederek ürün bilgi broşürlerinde bu ihtimali tanımlama kararı aldı.

Açılan Davalar ve Hukuki Gelişmeler

Amerika Birleşik Devletleri’nde, çeşitli eyaletlerde ilaç üreticileri aleyhine NAION ve görme kaybı iddialarına dayalı davalar açıldı.

Örneğin, Elizabeth Pennell adlı bir kişi, Ozempic kullanımı sonrası sol gözünde görme kaybı yaşadığını iddia ederek dava açtı.

Maryland'de Todd Engel adlı bir kişi de, Ozempic kullandıktan sonra görme kaybı yaşadığı için ilaç üreticisine dava açtı. Engel, başvurusunda ilacın uyarı etiketlerinde bu riskin yeterince vurgulanmadığını iddia etti.

Saxenda (liraglutid içeren bir başka GLP-1 tipi ilaç) kullanan hastalar da benzer NAION kaynaklı görme kaybı iddiaları ile davalar açtı.

Bazı davalar, benzer vakaları birleştirmek amacıyla “çok bölgeli koordinasyon” (multicounty / multidistrict) talepleri içeriyor.

Bazı hukuk firmaları hâlihazırda bu davaları yürütüyor ve yeni mağdurların başvurularını kabul ediyor.

Sınırlamalar ve Resmî Durum Bu davaların çoğu henüz sonuçlanmadı ve çoğu iddia aşamasında (delil toplama, keşif süreçleri vb.).

Üretici firmalar genellikle, bu tür görme sorunlarının alternatif nedenlerle de ortaya çıkabileceğini savunuyor, doğrudan bağlantıyı kabul etmiyor ya da yeterli bilimsel kanıt olmadığını ileri sürüyor.

Düzenleyici kurumlar, bu bağlantıların nadir olduğunu vurguluyor. EMA, semaglutid içeren ürünlerin bilgi broşürlerinde bu tür nadir bir yan etkiyi dahil etmelerini talep etti.

Zayıflama iğneleri ile doğrudan körlük arasında kesin bir ilişki bilimsel olarak kanıtlanmış olmasa da, giderek artan sayıda birey bu bağlantıyı iddia eden davalar açıyor. Bu davalar hâlâ süregiden süreçler içeriyor, dolayısıyla kesin sonuçlara ulaşmak zaman alabilir. Ancak, potansiyel bir risk olarak bu durum dikkatle izleniyor.