Artan, kararın sadece 700 işçiyi değil, onların ailelerini de etkilediğini belirterek, “Bu rakam aileleriyle birlikte yaklaşık 2 bin 800 kişiye denk geliyor. İlçenin nüfusunun 16 bin olduğunu düşünürsek, bu Divriği nüfusunun yüzde 20’sinin işsiz kalması anlamına geliyor. Bu durum, ilçe ekonomisine ve ticaretine büyük darbe vuracaktır.” dedi.

AKP hükümetinin düşük kur ve ithalata dayalı ekonomi politikalarının sanayiyi çökerttiğini savunan Artan, “Divriği’deki kapatma kararının gerekçesi olarak Çin dâhil dış kaynaklı çelik ürünlerinin ucuz olması gösteriliyor. Ancak bu, 700 işçinin birden işten çıkarılmasını haklı kılmaz.” ifadelerini kullandı.

Artan, hükümete çağrıda bulunarak demir-çelik sektöründeki ithalatın ve düşük maliyetli yabancı ürünlerin yerli üretime zarar verdiğini söyledi. “Hükümet derhal koruyucu tedbirler almalıdır. İthalatta tarife düzenlemeleri yapılmalı, anti-damping soruşturmaları başlatılmalı ve yerli üretim desteklenmelidir.” dedi.

Zafer Partisi olarak yerli üretimi, istihdamı ve planlı kalkınmayı önceleyen karma ekonomi modelini savunduklarını belirten Artan, “Biz üretimi durdurulma tehlikesi altındaki bu tesislerin ve çalışanlarının yanındayız. Türk sanayisinin yok edilmesine, insanlarımızın işsiz kalmasına göz yummayacağız.” diye konuştu.

Artan ayrıca, “Nasıl yasa dışı sığınmacıların ülkemizi işgal etmesine göz yummadıysak, sanayimizin ve tarımımızın ithal ürünlerle işgal edilmesine de aynı kararlılıkla karşı duracağız.” ifadelerini kullandı.