Ergun, tarımsal üretici fiyat endeksindeki dalgalanmanın, sektördeki istikrarsızlığı ve belirsizliği gözler önüne serdiğini vurguladı.

TÜİK'in Ağustos ayı verilerine göre, Tarım ÜFE geçen yılın aynı ayına göre yüzde 41,55 oranında artış gösterdi. Ancak, bir önceki aya kıyasla endeks yüzde 3,45 oranında azaldı. Temmuz ayında da benzer bir tablo yaşanmış; yıllık bazda yüzde 44,32 artışa rağmen aylık bazda yüzde 5,66’lık bir düşüş görülmüştü.

Bu verileri değerlendiren Ergun, “Bu tablo, tarım sektöründe istikrarsızlığın ve belirsizliğin derinleştiğini göstermektedir. Çiftçimizin ürettiği ürün para etmemekte, buna karşın tüketici pazarda ve markette yüksek fiyatlarla ezilmektedir.” dedi.

"Üretim Maliyetleri Azaltılmalı, Yerli Üretim Teşvik Edilmeli"

Tarım politikalarında köklü bir değişiklik yapılması gerektiğini ifade eden Ergun, çiftçinin korunması ve üretimin sürdürülebilirliği için şu önerilerde bulundu Çiftçinin üretim maliyetleri azaltılmalı, mazot, gübre, yem ve elektrik gibi temel girdilere doğrudan destek sağlanmalıdır. Üreticinin emeğini koruyan ve alın terinin karşılığını verecek fiyat politikaları uygulanmalıdır. Tarımda planlama yapılmalı; ithalata dayalı sistem yerine yerli üretim teşvik edilmelidir. Çiftçinin borç yükü hafifletilmeli, destek ödemeleri adil ve zamanında yapılmalıdır.

Prof. Dr. Metin Ergun, açıklamasının sonunda, tarımın milli güvenlik kadar önemli bir konu olduğunu belirterek, sektördeki sorunların görmezden gelinmemesi gerektiğini vurguladı.