Zihnin geri çekiliyor… Kalbin öne çıkıyor.
Yani diyor ki; düşünmekten çok, hissettiğin bir döneme giriyorsun.

Son zamanlarda bastırdığın duygular…
Konuşamadığın o birkaç cümle…
Görmezden geldiğin kırgınlıklar…
şimdi bir bir gündeme gelmek isteyebilir.

Çünkü bu dönem sana net bir şey söylüyor:
‘‘Duygularından kaçmak seni iyileştirmez.
Ancak onlarla yüzleştiğinde, gerçekten iyileşirsin.”

Bazen aklına gelen bir anı,
bazen durduk yere içine çöken o duygu…
Belki de yıllar önce kapattığını sandığın bir konu
şimdi içten içe seni dürtüyor olabilir.
Ama bu seni zayıf yapmaz.
Bu, hâlâ içinde çözülmek isteyen bir şeyler olduğunu gösterir.
Çöz ki çözümünü bul.

Bugünlerde kendini şunu söylerken bulabilirsin.
‘‘Bana her şey seni hatırlatıyor.’’
Bir koku, bir ses, bir mesaj… Herhangi bir şey…
Hayat bir şekilde seni ‘‘o’’ noktaya yeniden götürüyor.
Ama bu kez içinde kalmak için değil.
Oradan çıkabilmen için. Onunla yeniden doğabilmen için şansı veriyor.

Geçmişi silemezsin. Ama onu dönüştürebilirsin.
Farındalıkla…
Yaşanmış olanı inkar etmek yerine,
bugünkü seninle tekrar ele alabilirsin.
Konuşamadıklarını yazabilirsin.
Sakladıklarını, zannettiklerini fark edebilirsin.
Ve en önemlisi… artık sustuklarını söyleyebilirsin.
Ve artık gerçeği yeniden yaşayabilirsin.

Belki bu bir özür.
Belki bir teşekkür.
Belki de sadece “ben buyum” diyebilmek.

Unutma…
Kalbinin içinden geçenleri kendine bile itiraf etmiyorsan,
hayata neyi nasıl anlatabilirsin ki? İzin ver ki öz-de ki, kalpte ki yaşansın…

Bu dönem sana şunu söylüyor:
İçinde tuttuğun şey, seni iyileştirmiyor.
Yaralıyor… ve özgürleşemezsen eğer yaralamaya da devam edecek.
Hafiflemek istiyorsan, yükünü fark etmen gerek.

Kısacası…
Zihin biraz geri çekiliyor.
Kalp konuşmak istiyor.
Sen sadece duy.
Ve izin ver.

09.06.-26.06.2025

Sevgimle,
Işıl.