
Gazeteci Özkan Saçkan’dan kitap tavsiyeleri
Gazeteci Özkan Saçkan kitap severler için kitapları yorumlayıp özetleri ile tavsiyelerine devam ediyor.
Kitapçıların raflarında yer alan 6 kitabı sizler için yorumladım
UÇAN TABUT: Birbirine dokundukça uyanan, uyandıkça birbirine dokunan insanların hikâyesi.
//
ARAFTA: Zengin dili güçlü mekân tasvirleri ve şiirsel anlatımıyla okuru sürükleyecek olan bir roman.
//
TOPRAKTAN FİNCANA KAHVE: Dilerseniz bu yolculuğu serinin diğer kitabı Fincandan Lezzete Kahve’yle devam ettirebilirsiniz
//
NEFRET MEKTUPLARI: Yaratıcı hakaretler ve söz düellolarından oluşan bir savaşta iki düşman…
//
EDEBİ COĞRAFYA: 19. yüzyıldan günümüze edebî metinlerle yapılan coğrafi çalışmaları ele alırken, temel terim ve kavramlara dair kapsamlı bir analiz sunuyor.
//
DALGA BOYU: Gölgelerin düşlerine dalıp çıkan, sözcüklerin yankısına kulak veren bir kitap.
İşte o kitaplar;
//
Hayatını bilmeden bir meteor çarpmışçasına etkileyen bir dizi insanın hikâyesi
PINAR Eğilmez’den UÇAN TABUT. “Sessiz ol. Çok sessiz. Dikkatle kendi içine bak. Kendi kendini aşağı çekmekten, engellemekten, yormaktan beslendiğini göreceksin. Şaşıracaksın. Şaşır. Bu iyidir.” New York’tan yurda getirilen bir cenazenin ekseninde gelişen olaylarda, bir diğerinin hayatını bilmeden bir meteor çarpmışçasına etkileyen bir dizi insanın hikâyesi. Birbirine dokundukça uyanan, uyandıkça birbirine dokunan insanların hikâyesi.
Herkesin biricik bir hikâyesi vardır. Kendine uyanış hikâyesi. “O” hikâyesi. Senin yok mu? Olacaktır. 120 SAYFA.
(KARAKARGA YAYINLARI)
//
“Çok seversen kaybedersin, o halde çok sevmemelisin"
SENA İnal Azizoğlu’ndan ARAFTA. En sevdiğini kaybetmenin acısını küçük yaşlarda deneyimleyen Hakan, hayatta kalabilmek için tek bir düşünceye sığınır: "Çok seversen kaybedersin, o halde çok sevmemelisin." Böylece duygularını zihninin en derinine gömer ve üzerine, etiketlerden oluşan gösterişli bir bina inşa eder. Başarılı Psikiyatrist kimliği ve standartlarına uygun bir evlilik hayatıyla her şey kontrolü altındadır. Ta ki o karşılaşma anına kadar… Yıllarca emek verdiği, güvendiği o bina çökmekte ve enkaz altında çok şey kalmaktadır. Böylece Hakan, bir anda geçmişinin ara sokaklarına sürüklenir. Diyarbakır’dan başlayan bu yolculuk, önce İstanbul’un hışmına uğrayıp oradan Tunceli’ye, Munzur’un soğuk sularına varır. Burada geçmişiyle hesaplaşıp acısına sahip çıkmayı öğrenmeli; ışıklarını açık tutmak için önce içine, sonra toprağa kulak vermeli. Belki o zaman zihninin geç kalmış çığlıklarını dindirebilir, belki de o zaman güvercinini uçurabilir. Zengin dili güçlü mekân tasvirleri ve şiirsel anlatımıyla okuru sürükleyecek olan bu roman, bir psikiyatristin kaleminden akıl ve delilik arasındaki ince sınırda akan derin bir içsel yolculuk hikâyesi… 192 SAYFA.
(MONA KİTAP)
//
Edineceğiniz bilgiler, kahveden alacağınız lezzeti artıracak!
CENK R. Girginol’dan TOPRAKTAN FİNCANA KAHVE. Yazarın “gastronominin Oscar’ları” olarak görülen Gourmand Cookbook Awards’da Son 25 Yılın En İyi Kahve Kitapları arasına girmiş, İngilizce ve Çinceye çevrilmiş kitabıyla tanışın… Kahvenin çiğ halde toplanma tekniklerinden kavurma derecelerine, kahve türlerinden demleme yöntemlerine, ideal kahve reçetelerinden kahveli tariflere, bir kahve severin bilmesi gereken tüm bilgiler, detaylarıyla bu kitapta bir araya geldi. Uzun yıllardır kahve üzerine çalışan ve eğitimler veren yazar, sohbet eder gibi anlatımıyla okuru bir kahve yolculuğuna çıkarıyor. İster evde içtiğiniz kahveden daha çok keyif almayı amaçlayan biri olun ister kahve sektöründe yer alan bir barista ya da kavurma uzmanı, kitaptan edineceğiniz bilgiler, kahveden alacağınız lezzeti artıracak! 248 SAYFA.
(MUNDİ KİTAP)
//
Her şeyi değiştirebilecek o son mektubun arkası gelmemişti
DONNA Marchetti’den NEFRET MEKTUPLARI. Naomi ve Luca beşinci sınıftan beri mektup arkadaşıydı. Daha doğrusu yaratıcı hakaretler ve söz düellolarından oluşan bir savaşta iki düşman… Her satırından tarifsiz bir nefret akan bu mektuplar yıllara yayılan bir arkadaşlığın temelini atmıştı. Ta ki bir gün mektuplar aniden kesilene kadar. Naomi, iki yıldır Luca’dan haber alamıyordu. Her şeyi değiştirebilecek o son mektubun arkası gelmemişti. Ne var ki yerel haber kanalındaki masasında bir anda beliren yeni bir zarf, fitili tekrar ateşleyecekti. Bu sefer son sözü nefret değil aşk söyleyecekti. 368 SAYFA.
(NOX YAYINLARI)
//
Edebiyat araştırmacıları coğrafyacılar için eşsiz bir kaynak
SHEİLA Hones’ten EDEBİ COĞRAFYA. Yazar kitabında, edebiyat ve coğrafyanın kesişimindeki bu yaratıcı disiplini ele alıyor. Edebiyat tarihinin vazgeçilmez bir boyutu hâline gelen “edebî coğrafya” kavramına odaklanan kitap, haritalama, mekânsallık ve hayali coğrafyalar gibi konuları derinlemesine inceliyor. Coğrafya ve edebiyat disiplinlerinin kesişiminde yer alan bu eser, “yakın” ve “uzak” okuma tanımları üzerinden, disiplinler arası çalışmaların kavramlara getirdiği yenilikçi bakış açılarını da sorguluyor. Kitap hem edebiyat araştırmacıları hem de coğrafyacılar için sözcüklerin dünyasıyla mekânın haritasını bir araya getirerek disiplinlerin sınırlarını aşan eşsiz bir kaynak. 240 SAYFA.
(VAKIFBANK KÜLTÜR YAYINLARI)
//
Uykunun sınır boylarında dolaşan bilincin izi sürülüyor
MURAT Yalçın’dan DALGA BOYU. Bir şeye geç kalmışım da o gecikmeyi, neye geç kaldığımı anlamak için, gölgemin yanında heykelleşerek gidereceğimi sanıyorum. Yazarın yedi yıl aradan sonra çıkan yedinci öykü kitabı Dalga Boyu otuz beş yıllık öykü serüvenini açığa çıkarıyor. Gölgelerin düşlerine dalıp çıkan, sözcüklerin yankısına kulak veren bir kitap. Anlatıcılar, bir kaleydoskopun oynaşan renklerinde rüyaya yatmış bir şehirde geziyor; yaşamın güzelliğine ve ölümün ağırlığına alışmanın yollarını arıyor. Bazen bir anıya bazen bir bakışa odaklanan öykülerde geçmiş zamanın dehlizlerinde, uykunun sınır boylarında dolaşan bilincin izi sürülüyor. 148 SAYFA.
(YAPI KREDİ YAYINLARI)
//
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.