DEPREMZEDELER ‘’ ACIMIZ TARİF EDİLEMEZ’

DEPREMZEDELER ‘’ ACIMIZ TARİF EDİLEMEZ’

Muğla’nın Marmaris ilçesinde 3binbezyüzonyedi depremzede geldi ve gelmeye devam etmesi bekleniyor.

Tüm ülkeyi yasa boğan 6 Şubat depremlerinin etkilediği 10 ilde evleri yıkılan ve zarar gören vatandaşlar, depremlerden zarar görmeyen bölgelere kendi imkanları ile ya da Afad koordinasyonunda gelmeye devam ediyor. Muğla’nın Marmaris ilçesinde 3binbezyüzonyedi depremzede geldi ve gelmeye devam etmesi bekleniyor.

Marmaris’e gelen depremzedeler Marmaris Kaymakamlığı koordinesinde, İlçe odaları Güney Ege Turistik Otelciler Birliği (GETOB), Marmaris Ticaret Odası, Marmaris Esnaf ve Sanatkarlar odası, Tursab, Marmaris’te yaşayan aile ve yakınları ile Marmaris Belediyesi tarafından misafir ediliyor. Birçoğunun yaz sezonuna hazırlık için tadilatta olmasına rağmen kapılarını açtığı otellerde konaklayan depremzedelerin çocukları için de aktiviteler düzenleniyor. Deprem koordinasyon merkezinde kayıtlarını yaptırdıktan sonra rehber öğretmenler tarafından kişisel ihtiyaçları karşılanan depremzedeler otellere yerleştirildikten sonra yine tüm istek ve talepleri bu öğretmenler tarafından tedarik edecek şekilde planlaması yapıldı.

‘Mecbur kalmasam gelmezdim’

Depreme Antakya’da yakalanan 3 çocuk annesi Nuray Karataş gözyaşları içinde ‘’ Nasıl düzelecek ki her yer yerle bir .Daha önceleri Antakya'dan tatil için Marmaris'e geliyorduk burayı çok seviyoruz buradaki insanları çok seviyoruz bize çok benziyorlar çünkü. Ama o memleketimiz gitti tarihimiz gitti orada yakınlarımız hala kalmaya devam ediyor. Elektrik yok su yok bizim gelme nedenimiz oydu Biz 6 gün direndik bırakıp gelmek içimizden gelmedi hiçbir zaman ama mecburdum çocuklarım için’’ şeklinde konuştu.

‘bizi köpeklerimiz kurtardı

Kuveyt’te çalışan ve ailesini ziyaret için geldiği Antakya’da depreme yakalanan eşi ve üç oğlu ile Marmaris’te bir otelde ağırlanan Hakan Karataş ‘’ Acil konteyner kent kurulsun bir de odun sobası odun yardımında bulunsunlar insanlar dışarıda yatıyor çadır ısıtmıyor Ben hastalandığım için Marmaris'e geldim ve Muğla Araştırma Hastanesi'nde tedavi gördüm’’ dedi. Depremin sabaha karşı olduğunu belirten Karataş ‘’ O bizim evde beslediğimiz hayvanlar bazılarının itip kalktığı hayvanlar köpekler varya. Onlar bizi uyandırdı kalkıp baktığım zaman hiçbir şey yoktu bir 5 dakika içinde titreme ve sallanmaya başladık, hemen çocuklarımı aldım eşimle dışarı çıktık. Her şeyimiz gibi Köpeklerimiz de orada kaldı, mama ihtiyacı var köpeklere mama göndersinler tüm hayvanlara mama göndersinler ‘’ diyerek destek istedi.

‘Biz devletimizden razıyız, gönüllü kurtarma ekiplerinin ve afad’ın hakkı ödenmez’

Adıyaman’dan gelen emekli sağlık görevlisi depremzede Abdurrahman Kuruca ‘’ Yardım yapılıyor yağmalıyorlar bu yağmalayanların cezalarını verilmesini istiyoruz çünkü canımızın derdine düşmüşüz. Çocuklarımız, ailemiz, eşimiz, kardeşimin oğlu vefat etti, akrabalarımızdan da ölen çok. Biz devletimizden razıyız Allah razı olsun devletimiz her türlü yardımı yapıyor Sayın Cumhurbaşkanımız da zaten bu konuda gerekli açıklamaları yaptı. Biz bu yardım ekibinden özellikle gönüllülerden afad'dan ve diğerlerinden hepsinden Allah razı olsun, Allah onlara korusun biz onların elini ayağını öpsek yine haklarını ödeyemeyiz. Çünkü onlar canla başla korkmadan cesaretle o yıkılan binaların altına giriyorlardı ben bunlara gözümle şahit oldum. Acımız büyük bütün ülke olarak hep birlikte batısıyla doğusuyla kuzeyiyle güneyiyle hep kenetlendik birlikte olduk. Bütün bu yardımlardan dolayı bütün insanlarımıza hepsinin ellerinden öpüyorum’’ şeklinde konuştu.

‘18 yaşındaki oğlumu kendi ellerimle toprağa verdim’

Kendisi İstanbul’da aşçılık yaparken deprem haberini alan Ercan Kuruca ‘’ 18 yaşındaki oğlumu kaybettim depremde kendi ellerimle çıkardım kendi ellerimle gömdüm çok zor bir durum anlatmakla olmuyor. Allah bana da benim gibi olanlara da çok sabır versin. Allah ölenlerin hepsine rahmet etsin yakınlarına sabırlar versin yapacak bir şey yok Allah'tan gelen bir şey Allah devletimize ve milletimize yardımcı olsun ne diyeyim yani’’ dedi.

Acılı baba o güne dair ‘’ Ben İstanbul'da aşçılık yapıyordum depremde oğlumun göçük altında kaldığını söylediler. Zaten ulaşım yoktu uçak bileti aradım bulamadım otobüs biletleri aradım bulamadım en son Malatya'ya bir tane buldum. Hatay'a geldim Hatay'dan Adıyaman'a otobüs yok benim gibi olan insanlar vardı otobüs kiraladık zorla gittik Adıyaman'a bir şekilde ulaştık ama artık yapacak bir şey yoktu. Oğlumu kaybettim oğlumun anneannesini dedesini, teyzem, teyzemin kızı kocası bir sürü akraba gitti yani saymakla bitmez Allah hepsinin mekanı cennet etsin. Çok zor bir durum devletimize milletimize güç versin. Biz zor durumdayız şu an evet biz otelde kalıyoruz ama orada bizim gibi kalamayanlar var önümüzü göremiyoruz. Oğlumu mezarlığa götürdüğümüzde ben zannettim herkesin mezarı ayrı ayrı öyle bir şey yok yani toplu mezar kazılmış. O da nasıl bir şey doğru düzgün cenaze namazını bile kılamadık. Ardı ardına günde 1000 kişiyi gömdük desem inanın orada kimsesiz olan cesetler var cehennem gibi bir şey sırayla dakikada bir ceset gömülüyor ama yine de gömdüm işte mezar taşında koydum gerçekten çok zor bir durum acısı çok büyük’’ şeklinde anlatarak oğlunun mezar taşını koyduğuna şükrediyor.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.