Merhaba ben Seyithan Aslan,
Doğu Akdeniz Üniversitesi psikoloji bölümü mezunuyum. Bende sizin gibi bir depremzedeyim Hatay Defne ilçesinde özel bir okulda bir yıla yakın süredir psikolog olarak görev yapıyordum. Depremzede aileler için bazı tavsiyeler vermek istiyorum. Anne ve babaların çocuklarının önünde depremin olumsuz yanlarını konuşmaktan kaçınmaları gerekiyor. Çocukların bu süreçten daha az etkilenmeleri için anne babaların onlarla daha fazla ilgilenmeleri gerekiyor. Çocuklarla oyun oynamaları ve zaman geçirmeleri çok faydalı olur. Ayrıca çocuklar sordukları zaman depremin ne demek olduğunu neden evlerinin yıkıldığını depremin nasıl sonuçlar doğurduğunu açıklayıcı bir şekilde çocuklara anlatmaları gerekiyor. Depremde yaşanılanları Travma olarak adlandırabiliriz. Travma yaşayan kişiler için ilk önce yapılacak şeylerden bir tanesi kişilerin normal hayatlarına geri dönmelerinin sağlanması. Çünkü Rutinleri bozuldu ve normal hayatları kesildi bu durumda onların Rutinlerinin ve Sürekliliklerinin devam etmesine yönelik adımlar atılması önemlidir. Böylesine büyük bir travmaya maruz kalan kişilerde belli başlı duygular gelişmeye başlıyor. Öncelikle kendilerini çaresiz hissediyorlar. Üzüntü, endişe ve korku içindeler. Çünkü birilerini kaybettiler. Duygusal belirtilerin büyük bölümünü Akut Stres Reaksiyonu olarak adlandırabiliriz. İlk dönemde bu belirtilerin çoğu, beklenilen duygulardır. Bu davranışların etkileri bir aydan altı ay’a kadar sürebiliyor. Bunlar tehlikeli durumda birçok insanda oluşan uyaranlardır. Ailesinden arkadaşlarından alacağı gerekli sosyal destekle, yaraların sarılması gereken çeşitli bir takım müdahalelerle çoğu kişi bunları atlatabilir. Ama maalesef bazıları, özellikle psikiyatrik hastalıkları olanlar, yardım destek sistemleri çok fazla olmayanlar bu travma izlerini atması çok zor olur ve bizim travma sonrası stres bozukluğu dediğimiz ve kronik seyredebilen bir başka hastalığa dönmeye başlayabilir.O zaman psikososyal destek sistemlerini,psikoterapi ve ilaç tedavisi gibi çeşitli ek yollar izlenmesi gerekir.