
12 Mayıs Akrep Dolunayı: Ruhunla Yüzleşme Zamanı
Astroloji uzmanı Işıl Yıkılmaz akrep dolunay‘ın burçları eskisini yorumluyor.
Burçlara etkisi;
“Hayal kırıklıkları Tanrı’nın seni koruma yöntemidir.” Demiş Winfrey.
Ne de güzel söylemiş.
Tam da zamanında çıktı karışma, Akrep Dolunay’ında.
O çok güvendiğinin yarattığı hayal kırıklığı…
En ağır darbe..
Çıkmazdaymışsın hissi…
Hayal kırıklığının öfkeyle birleştiği o yerden vuracak bu Dolunay seni.
Ama aslında görünmeyen bir ilahi müdahale bu yaşananlar…
Seni daha büyük bir zarardan, yanlış bir yoldan ya da sana zarar verecek bir ilişkiden korumak için gönderilmiş gibi…
Yaşarken sanki hiç bitmeyecek gibi hissettirir. Dinmeyecekmiş gibi…
Ama Dolunay diyor ki; bu hayal kırıklığı, güvendiğin kişinin sana bunu yaşatması bir kayıp değil; onun gerçek yüzünü daha fazla ilerlemeden fark etmene vesile olan bir “koruyucu darbe”.
Hayal kırıklığını bir zayıflık olarak değil, seni yönünü bulmaya çağıran bir işaret olarak gör diyor Dolunay. Uyan diyor:) Uyan ve gerçeğine gel… Kendine gel!
‘İçinde bir yerde bir sandık var…
Toz tutmuş, yıllardır kimsenin dokunmasına izin vermediğin bir kutu.
İçinde saklı kalanlar var…
Konuşamadığın acılar, bastırdığın öfke, yarım kalan kelimeler, duyulmamış çığlıklar…
Pandora’nın Kutusu.
Belki unuttum sandın, belki sustukça geçti zannettin.
Ama işte, geçmiyor.
Sanki içindeki acılar giderse, sen de değişeceksin diye korkuyorsun…
Belki affedeceksin…
Belki artık seni acıtanı suçlayamayacaksın…
Belki kırıldığını kabul edeceksin…
Ve işte, tam da bu yüzden tutuyorsun onları orada…
Serbest bırakırsan güçsüz olacaksın sanıyorsun.
Her adımında geçmişin gölgesi var.
Her yeni başlangıçta bir “ya tekrar olursa?” korkusu…
Bir şey güzel gidince içine sinmeyen o huzursuzluk,
işte hep o eski kayıtların fısıltısı.
Geçmişi arkada bırakmadıkça, gelecek hep aynı döngüyü oynatıyor sana.
Geçmişi…
Fark et artık.
O kutuyu açmadıkça hiçbir şey değişmeyecek.
Ama şimdi zamanı diyor Akrep Dolunay’ı.
Krizleriyle, kaoslarıyla, korkularıyla gelir bu Dolunay.
Ama seni yıkmak için değil, seni SEN yapacak olanı göstermek için…
Önce yıkacak, yakacak. Kabul.
Ama yeniden diyecek. Yeniye…
Şüphe duydukların, sakladıkların, görmezden geldiklerin…
Ve hatta ‘’Gerçek/Gerçeğin Sandıkların’’…
Seni en çok üzenler, sana en büyük dersleri verenler olacak.
Ve evet, belki biraz canın acıyacak…
Ama sonra o acı, içinden ışık gibi çıkacak.
‘‘Yara, ışığın içeri girdiği yerdir.’’ Hatırlatacak.
Çünkü artık anlama zamanıdır.
Çünkü dönüşmeden özgürlük olmaz.
Belki biri seni aldattı, belki bir sır öğrendin, belki bir yüzleşme kapıda…
Kaçma.
Çünkü her kaos bir düzene gebedir.
Bu Dolunay seni silkeler, ama yerine yenisini koymak için sarsar.
Kendine yeni bir yol çiz.
Korkularınla barış.
Çünkü özgürlük sandığın dışarıda değil…
Tam da onun kapağını açtığın anda başlıyor.
Akrep Dolunayı
12.05.2025
Pazartesi
Saat:19:55
KOÇ & YÜKSELEN KOÇ:
Sessizce bastırdığın tutkular var içinde…
Ve onları zincirleyen, dile bile getirmediğin korkular.
Bir yanın cesurca yaşamak, kendini ortaya koymak istiyor.
Diğer yanın “ya kaybedersem” diyerek seni geri çekiyor.
Konfor alanın seni koruyor gibi dursa da…
Asıl zincir orada, farkındasın değil mi?
Bu dolunay diyor ki:
Artık korkularının gardiyanı olmayı bırak.
Tutkularını seç. Gerçek mi, hayal mi…
Ayırt et ve özgürleş.
Evet, belki bir kaos…
Belki vedalar…
Ama ardından gelen huzur, içini saracak.
Artık olmayacak şeylere değil,
Sana iyi gelecek olanlara tutunma zamanı.
Bu dolunayda içindeki zinciri kırıyorsun.
BOĞA & YÜKSELEN BOĞA:
Sadakatinle, sabrınla, bağlandın…
Her ne olursa olsun düzeltirim dedin,
kendi zamanından, ruhundan verdin.
Ama şimdi kendine sorman gereken şu:
Bu ilişki gerçekten seni yaşatıyor mu?
Tutkuyu hissediyor musun hâlâ?
Yoksa sadece “alıştığın” için mi oradasın?
Bu dolunayla birlikte artık
kendine söylediğin yalanlarla yüzleşeceksin.
“Bu yüzden kalmalıyım” dediğin her cümleye
yeniden bakacaksın.
Gerçekten sevdiğin için mi,
yoksa korktuğun için mi sabit kaldın?
Belki bitecek…
Belki kaybetmekten korktuğun şey
zaten çoktan gitmiş olacak.
Ama sonunda içinden bir ses yükselecek:
“Şimdi özgürüm…”
Ve kim bilir…
Belki de özlemini duyduğun o tutkulu aşka
cesaretle adım atabileceğin günler gelmiştir.
Ya da var olan ilişki,
daha tutkulu, daha derin,
daha kalıcı bir bağa dönüşecektir.
Sustuklarını açığa çıkar.
Ve bu dolunayda,
kendine sadakatle yeni bir yelken aç.
İKİZLER & YÜKSELEN İKİZLER:
Hayatında bir düzen var gibi…
Ama içinde sürekli dönen düşünceler,
o düzeni alt üst eden küçük fırtınalar yaratıyor.
“Hangisi daha iyi olur?”
“Hangisinde daha özgür olurum?”
diye sorarken, aslında özgürlüğünü
zihninin içinde kaybediyorsun.
Bu dolunay sana gösteriyor:
Günlük kaoslarının,
seni yoran alışkanlıklarının nedeni,
kararsızlıkların ve sürekli dışarıyı dinlemen.
Ne zaman kendi iç sesine kulak vereceksin?
Ne zaman başkalarının değil de,
kendi kalbinin rehberliğini seçeceksin?
Şimdi zihnini susturma zamanı…
Belki de sağlığınla ilgili,
belki de günlük yaşantında değiştirmek istediğin konular var.
Ama o adımı atmak için önce
çevrenin sesinden uzaklaşman gerekiyor.
Bu dolunay,
daha sağlıklı, daha düzenli,
ve en önemlisi kendine sadık bir yaşam kurman için
sana büyük bir farkındalık getiriyor.
Kendini dinle…
Ve artık zihninin değil,
kalbinin peşinden git.
YENGEÇ & YÜKSELEN YENGEÇ:
Sevgin güçlüydü…
Hep verdin, hep sarıp sarmaladın.
Çünkü aslında,
senin sevdiğin gibi sevilmeyi bekledin.
Ama o bekleyiş, çoğu zaman
kırıklıkla bitti, değil mi?
Şimdi bu dolunay sana fısıldıyor:
Artık dışarıya değil,
kendi içine sarılma zamanı.
İçindeki o hassas çocuğu kucakla.
Çünkü en çok sevdiğin yerlerden
en çok manipülasyonu gördün.
Sevgi sandığın şeylerin
kıskançlığa, geçmiş hesaplara
ve hatta duygusal savaşlara dönüştüğünü
yorgun yüreğin artık daha net görüyor.
Bu kez, savaşmak değil…
Kendini sevmek istiyorsun.
Kalbindeki sevgiyi kendi özünde bulacaksın.
Ve belki de artık
manipülasyona izin verdiğin her kapıyı
sessizce kapatacaksın.
İlişkilerde sürpriz gelişmeler olabilir…
Ani kararlar kapında bekliyor.
Ve kim bilir…
Belki de içinden “bir bebek ne güzel olurdu”
dediğin o tatlı hayal bile
şimdi sana daha yakın.
ASLAN & YÜKSELEN ASLAN:
Konu aile olunca…
Birçok şeyi içine attın.
Kimse üzülmesin, kimse kırılmasın diye
duygularını susturdun, hep bir denge kurmaya çalıştın.
Ama bu dolunay sana diyor ki:
Ne kadar çok çabalasan da
her zaman o takdiri göremiyorsun, değil mi?
İçinde yıllardır biriktirdiklerin
şimdi yavaş yavaş yüzeye çıkıyor.
Çünkü sen sustukça,
hiçbir şey çözülmedi aslında…
Sadece üstü örtüldü.
Artık zamanı geldi:
Kendin olmanın,
fedakârlığı değil, öz sevgiyi seçmenin zamanı.
Hayat sen kendin olduğunda
gerçekten akmaya başlıyor.
Her yerde kendin oldun belki…
Ama ailenle, yaşam alanınla,
“burası benim güven alanım” dediğin yerlerle
fazla fedakâr oldun.
Şimdi bu dolunayla birlikte,
yaşam alanında bir tadilat başlıyor.
Belki fiziksel olarak,
belki duygusal olarak…
Ama her hâlükârda artık
tahtına oturuyorsun.
Kral ya da kraliçe gibi:
Ama bu kez herkes için değil,
önce kendin için.
BAŞAK & YÜKSELEN BAŞAK:
Artık düşünmek değil,
karar verme zamanı…
Sürekli analiz ettiğin,
ne yapsam dediğin o konularda
ya nokta koyacaksın…
ya da yepyeni bir sayfa açacaksın.
Bu dolunay, fikirlerini netleştiriyor.
Artık hareket etme zamanı.
İçinde bir şey seni itiyor:
“Şimdi yapmalıyım” diyorsun
ve evet, doğru zaman.
Ama bir uyarı…
Bu dönemde sözlerine dikkat et.
Çok fazla paylaştığında,
enerjiyi dağıtabilirsin.
“Bak anlattım, nazar değdi” dersin ya hani…
İşte tam da o hissin enerjisiyle çevrili olacaksın.
Çünkü senin değişimin,
sessiz ama çok etkileyici bir dönüşüm olacak.
Hayranlık uyandıracak bir yeniden doğuş…
Bu yüzden özelini sır olarak sakla.
Kalbindeki planları sessizce inşa et.
Ve seni aşağı çeken,
kararsız bırakan ne varsa…
Artık noktanı koy.
TERAZİ & YÜKSELEN TERAZİ:
Mükemmellik…
İçinle dışın bir olduğunda başlar.
Ama sen uzun süre
her şey kusursuz olursa
güvende olabileceğine inandın.
Fakat bunu beklerken, güzel olanlara değil,
olabilecek aksiliklere odaklandın.
Ve o “kusursuz an” hep biraz ertelendi.
Bu dolunay diyor ki:
Artık kendini ertelemek yok.
Hak ettiğin değeri başkalarında arama.
Belki bir maaş artışı istiyorsun…
Ama bunun görülmesini bekliyorsun hep.
Artık beklemek değil,
talep etmek zamanı.
Hayat sana ne versin istiyorsan,
onun adını koy.
Seçimlerini yap.
Ve açıkça iste.
Çünkü bolluk, huzur, güvenli bir yaşam
ancak sen kendine bu değeri verdiğinde
gerçekten akmaya başlar.
Mükemmeli yaratmak,
her şeyin yolunda gitmesiyle değil,
senin kendini olduğun gibi kabul etmenle olur.
Kalbinin gördüğüne güven…
Ve kendin için istemekten çekinme.
Mükemmel olan şey,
gözlerinin değil,
gönlünün gördüğü yerdedir.
AKREP & YÜKSELEN AKREP:
Bu dolunayın sahibi sensin…
Ve şimdi sahneye kalbin çıkıyor.
Ne çok şey biriktirdin içerde,
kimselere göstermeden,
sadece senin bildiğin o sessiz derinlikte…
Severken bile gürültü çıkarmadın.
Sevdan da öfken de dipteydi,
ama hep gerçekti.
Her şey gibi… sen de hep derindin.
Bir kale gibi durdun dışarıda.
Ama içeride,
dalgalarla boğuşan bir iç denizdin.
Herkes gücüne hayran oldu,
ama kimse kırıklığını göremedi.
Bu dolunayla birlikte…
O Pandora’nın kutusu açılıyor.
Ve içinden sen çıkıyorsun.
Yeni bir sen…
Konuşan, hisseden,
“ben de varım” diyebilen bir sen.
Sakladığın duygular artık bir yük değil.
Onlar seni boğan değil,
özgürleştiren olacak.
Kimseye hakkını bırakmayacak,
ama kendine de sonunda hak ettiğini vereceksin.
Çünkü senin dönüşümün,
bir başkasının uyanışı olacak belki de.
Ve evet, bu sefer canın yanmayacak…
Çünkü bu defa kendi kalbine sarılacaksın.
Ve kalbine huzur gelecek…
Sessiz ama köklü,
derin ama hafif bir huzur.
YAY & YÜKSELEN YAY:
Bilinmezliğin yorgunluğunu taşıyorsun…
Bir yanın özgür kalmak isterken,
diğer yanın hep bir şeylerin gölgesinde sıkıştı.
Şimdi bu dolunayla,
göz ardı ettiğin korkular yüzeye çıkıyor.
Kimi dost sandığın kişi,
aslında seni sırtından incitebilir.
Ama üzülme…
Çünkü bazen hayal kırıklığı,
kalbini temizler.
Gizlenen her şey görünür olacak.
Ve sen artık,
kime güveneceğini sezgilerinle bileceksin.
Bu bir ruh arınması…
İnziva, sessizlik, derin bir nefes…
İşte şimdi,
kendi iç dünyana ışık tutma zamanı.
Karanlığın içinde değil,
kendinde aradığın aydınlık artık uyanıyor.
OĞLAK & YÜKSELEN OĞLAK:
Hayat uzun zamandır bir görev listesiydi senin için…
Yapılacaklar, sorumluluklar, beklentiler…
Ama peki ya sen?
Sen ne zaman yaşadın sadece kendin için?
Bu dolunay, seni kalbine çağırıyor.
Sadece çalışarak değil,
gülerek, hissederek, bağ kurarak da var olabileceğini hatırlatıyor.
Yeni dostluklar, yeni çevreler,
belki de içinde saklı kalan neşeni uyandıracak.
Hayat, sadece ciddiyet değil.
Bazen bir kahkaha kadar derin bir şifa olabilir.
Ve belki de bir bakış,
bir arkadaşlıktan doğan bir yakınlık,
kalbine aşkın kapısını aralayabilir…
Bu kez ödül senin için:
Kendini hatırladığın her an,
hayat sana teşekkür edecek.
KOVA & YÜKSELEN KOVA:
Hep geleceğe bakarak yaşadın…
Ama geçmişin izleri hâlâ gözlerinin ardında saklıydı.
Şimdi bu dolunay,
görmezden geldiğin duygularla yüzleştiriyor seni.
İçinde bastırdığın,
“önemli değil” diyerek susturduğun her şey
yavaş yavaş gün yüzüne çıkıyor.
Hayat seni derinleştiriyor bu kez.
Yüzeyde kalamadığın,
ruhunla bağ kurmak zorunda kaldığın bir süreç bu.
Kariyer, yön, yol…
Her şey dönüşüyor.
Ama en büyük değişim
kendi iç duruşunda olacak.
Ve evet, şimdi biliyorsun:
Gerçek özgürlük,
her şeyi arkanda bırakmak değil…
Kendinle tam olabilmek.
BALIK & YÜKSELEN BALIK:
Ruhunun derinlerinde bir çağrı var…
Uzaklara gitmek, başka bir hayat kurmak,
belki bir hayale kavuşmak isteğiyle dolusun.
Bu dolunay o çağrıyı güçlendiriyor.
İnançların, ideallerin,
yaşama bakış açın değişiyor.
Artık küçük düşünemiyorsun.
Artık sana dar gelen kalıplara sığmak istemiyorsun.
Kendine diyorsun ki:
“Ben daha fazlasını hissediyorum…
Ve artık o hissin izinden gitmeliyim.”
Yeni bir eğitim, bir yolculuk,
ya da sadece içsel bir uyanış…
Ne olursa olsun,
bu dönüşüm ruhuna iyi gelecek.
Hayat artık seni,
gerçeğinle buluşmaya çağırıyor.
Kendine inan ve yola çık.
Çünkü bu kez kalbin doğru rotayı gösteriyor.
ASTROLOG
Işıl YIKILMAZ
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.