Bütün dünyada, ülkemizde ve ilimizde emeğin bayramı 1 Mayıs’ta alanlara çıkarak haklı taleplerimizi ortaya koyduk. Özellikle kamu çalışanları olarak bizler emekçi sınıfın yaşadığı ekonomik zorluklardan en çok etkilenenlerdeniz. Bu zorluklar ne yazık ki sadece ekonomi ile sınırlı değil. Demokratik, özlük haklarımız konusunda da aynı sıkıntıları yaşamaktayız. Ayrıca laik ve çağdaş eğitimden ÇEDES, Eğitim Akademisi, yeni müfredat gibi proje ve uygulamalarla vazgeçilmek isteniyor. Eğitim, tarikatlara devredilmek isteniyor. Bu 1 Mayıs’ta Muğla’da bu konulardaki görüşlerimizi de ortaya koyduk.

Bu sıkıntıları sadece Konfederasyonumuz Birleşik Kamu İş üyeleri yaşamıyor. Halkımızın büyük bir kısmı aynı sorunlarla karşı karşıyadır. Bunun için de tüm emekçilerin birlikte mücadele etmesi şarttır. Alanlarda tüm işçiler, memurlar, emekliler, işsizler aynı sloganlarla, aynı taleplerle buluşmak durumundayız. Birçok yerde de böyle oldu. Onun için birçok yerde “BİRLEŞE BİRLEŞE KAZANACAĞIZ” sloganları atıldı.

Aynı slogan Muğla’mızda da atıldı. Fakat bu sloganı meydanlarda attıranlar 1 Mayıs alanına gelinceye kadar bu sloganın tam aksine “BİRLEŞMEYİ” değil “AYRIŞMAYI” tercih eden bir tavır geliştirdiler.

Birleşik Kamu İş Konfederasyonuna bağlı Muğla’da örgütlü olan Eğitim İş, Tüm Yerel Sen, Genel Sağlık İş,Büro İş, Tarım Orman İş sendikaları ve binlerce üyesi yok sayılmaya çalışılmıştır.Tertip komitesine çağrılmamış, kürsü hakkı tanınmamış, hatta 1 Mayıs yürüyüşüne bile kurumsal anlamda davet edilmemiştir.Bugün yok sayılmak istenen bu sendikalardan Eğitim İş’in 2670,Tüm Yerel Sen’in 1847, Genel Sağlık İş’in 376, Büro İş’in 118 ve Tarım Orman iş’in 36 üyesi vardır. Eğitim İş ülkemizin 3. büyük eğitim sendikasıdır.

Bütün bunlara bakıldığında bu sendikaların yok sayılması, kendilerini öne çıkarmak isteyenlere bir şey kazandırmadığı gibi emek ve sınıf kardeşliğine de çok şey kaybettirir. Çünkü sermayenin karşısında birlikte ve dimdik durmazsak bırakın elimizden alınmış haklarımızı kazanmayı, var olan haklarımızı da kaybederiz.

Bugüne kadar bu bilinçle hareket edip tüm yok sayılmaları sineye çekip alanlarda birlik olmaya çalıştık. Ancak bundan sonra aynı uygulamalarla karşılaşırsak hiç istemediğimiz halde ayrı alanlarda toplanmak zorunda kalacağız. Bu ne bize ne bizi yok sayanlara ne de emek ve sınıf dayanışmasına bir şey kazandırır. Biz, 1 Mayıs alanlarında “Birleşe birleşe kazanacağız.” deyip masa başında ayrıştıranlardan olmayacağız. Attığımız sloganla çelişmeyeceğiz.

Bu nedenle gelecek 1 Mayıslarda emek ve sınıf kardeşliğini güçlendirmek için bu zorunlu açıklamayı yaptık.

Birleşik Kamu İş ve bağlı sendikalar olarak inatla sınıf dayanışmasını ve emek birlikteliğini korumak için direneceğiz. Güçlü bir şekilde “Direne direne kazanacağız” demeye devam edeceğiz. Ancak güçlü direnişler birlikte olur.

Yaşasın sınıf dayanışması,

Yaşasın emekçilerin birliği

Yaşasın 1 Mayıs.